Peygamberimizin vefatından sonra Devlet Başkanı seçilen Hz Ebu Bekir Peygamberimizin yolundan zerre miktarı ayrılmadı. Devlet işlerini yürütürken bazı kabilelerden ZEKÂT toplama zamanı gelince görevlileri bölgelere gönderdi. Bazı bölgelere giden görevliler eli boş geri döndüler. Kabileler, Peygamber öldü artık Zekât vermeyiz dediler. Hz Ebu Bekir şöyle emir verdi. “ Gidin ve Zekâtları toplayın. Allah’a yemin ederim ki zekâtını vermeyenlere SAVAŞ AÇARIM.”
O gün, bugün Zekât müessesesi çalıştı. Çalışmaya devam edecektir inşallah. Zekât, kazananın kazancında muhtaçların hakkı olan bir Meta’dır. Eğer muhtacın hakkı verilmezse toplumda kargaşa çıkar. Muhtaç zenginlere bakar ve AH EDER. Ah edilen her türlü mal sahibine fayda vermez. Ya çok zengin olur ona VERENİ unutur. Veya huzuru bozulur. Malından hayır görmez.
Lütfen kendimize aynada değil, dönüp dünümüze ve bugünümüze bakalım. Dün neyimiz vardı? Şimdi varlarımıza bakıp fakir mi zengin mi olduğumuzu kendimize soralım. Ölçümüzü kendimiz belirleyelim. Çünkü kalbimizden daha büyük MÜFTÜ yoktur. Fetvayı kalbimize bırakalım.
Yazılı olacağız. Dosya kâğıdım yok. Kimseden de isteyemedim. Hocamız, soru bir der demez ben defterden bir kâğıt yırttım. Tam ismimi yazacağım. Birden başımda şimşekler çaktı. Arkadaşım Enes Osman, Osmanlı tokadını aşk etmiş ve dosya kâğıdını önüme sürmüştü. O günler geldi geçti, sonra hepimiz zengin olduk. Ben öğrencilik yıllarımdaki paylaşmayı özlüyorum. Yemekten sonra sıkıştırma dediğimiz iki bisküvi bir lokum çok lezzetliydi. Arkadaşların ikramları unutulmaz. Zaman geçti zengin olan, o günün fakirleri şimdi infak etmeyi unutur olduk. Unutmayanlar istisnadır. Onlara saygımız var, gerçek karşılığı Allah’a aittir. Bunu paylaşmamın sebebi şudur. Azdan az, çoktan çok gider. Lakin azın tadı, lezzeti ve bereketi çok farklıdır.
Hep söylenir, ben de söyleyeyim. Hz Ebu Bekir şimdi evimize gelse ne ederiz? Peygamberimiz ile beraber iki kap yemek yememiş bir insan evimize girdi. Eşyalarımız, depolarda kullanmadığımız biriktirdiklerimiz, mutfak, kiler ve yediğimiz yemek sofrası, giyim kuşamlarımız, duvarlarda servet değerinde ki tablolar, daha neler neleri gören Ebu Bekir ne eder ne der? Herhalde bizi Karun ile karıştırır dostlarım.
Türkiye’yi yerden yere vururuz. Siyasileri bir kaşık suda boğarız. Bürokratları beğenmeyiz. Sadece biz doğruyuz, sadece biz iyiyiz. Bizden başkası doğru ve dürüst değil mantığı bizi iyice bencilleştirdi. Türkiye’yi düzeltmek istiyorsak önce kendimizi düzelteceğiz. Aklımızı, beynimizi, gönlümüzü, insani duygularımızı düzeltmemiz şarttır. Bir bardak çay ikram edene teşekkür üstüne teşekkür ederiz. Ülkemizde taş üstüne taş koyanlara da insan olarak teşekkürü bir borç bilmeliyiz. Asla nankörlük etmemeliyiz. Türkiye’mizi kalkındırmak hepimizin asli görevidir. Vatan olmazsa biz olamayız, Devlet olmaz. Herkes elinden geldiği kadar çaba göstermelidir. Devlet güçlü olursa, insanlar güçlü olur. Güçlü devlet ve güçlü insanların olduğu yerde güçlü gençlik olur. Güçlü gençler geleceğimizin teminatı olur. Gençliğe el uzatmak insani görevimizdir.
Vermek çok önemlidir. İhtiyaçlının ihtiyacını gidermek cömertlikten ve paylaşma duygusundan geçer. Evvelki yazımızda dedik ki, bir genç bir kurumun kapısından boynu bükük ayrılır ve giderse onun vebalini taşıyamayız. Siz değerli okurlarım da teveccüh gösterdiniz. Duyarlılığınızı yazılarınızla gösterdiniz.
Lütfen Hz Musa’nın etrafındaki milleti gibi olmayalım. Dediler ki; “Ey Musa sen git Rabbinle savaş biz burada bekleriz.” Gençlerimize siz gidin okuyun gelin biz sizi büyük hizmetlerde görmek istiyoruz, demeyelim. Üniversite öğrencilerinin çok büyük ihtiyaçları var. Tiyemder olarak 100 öğrenciye siz değerli dostların maddi yardımları ile burs verebiliyoruz. Ama gün geçmiyor ki derneğimiz ve İslam Medeniyet Vakfımızın kapısı çalınmasın. Gelenin boş geri gitmesine gönlümüz razı değildir. Lütfen ben de bir öğrenciye BURS VERİRİM diyorsanız aşağıda ki İban numarasına bağışlarınızı bekliyoruz efendim. Unutmayın sizler çok zenginsiniz. Zenginlik sadece mal ve parayla değildir. Elindeki kuru ekmeği bir insan ile paylaşan gani gönüllü insanlar daha büyük zengindir.
TİYEMDER (Tüm İlahiyat Yüksek İslam Enstitüsü Mezunları ve Mensupları Derneği) olarak sizleri gençlerle buluşturmayı arzu ediyoruz. Eğer isimde bir zorluk çıkarsa lütfen önümüzdeki Salı gününe kadar beklemenizi istirham ediyorum. İBAN: 45 0021 0000 0001 6943 0000 01
İlgi ve alakanızın bir öğrenciye can suyu olacağına inanıyorum. Bu vesile ile Cuma bayramınızı tebrik eder cümlenize sağlık sıhhat ve afiyetler dilerim.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 14 Ekim 2022