Hangi alanlarda dava şartı olarak zorunludur? Arabuluculuk
Kanununa Getirilen Değişiklikler Nelerdir?
Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri
tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya
dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk,
uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan bir usul
hukuku kurumudur.
Arabuluculuk, “zorunlu arabuluculuk” ve “ihtiyari arabuluculuk” olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır.
Zorunlu Arabuluculuk: Bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye dava açmadan önce
arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar açısından
dava şartıdır. Yani, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu nedeniyle
reddedilir. Ticari davalar ve iş davalarına konu olan bazı talepler (kıdem tazminatı, ihbar
tazminatı, fazla mesai ücreti, maaşlar vb.) zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır.
İhtiyari Arabuluculuk: İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu
olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı
tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk
uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.
Türk hukukunda son zamanlarda yaygınlaşan alternatif çözüm yollarından birisi olan
arabuluculuk, kural olarak isteğe bağlı olarak başvurulabilen bir yöntem olarak
düzenlenmiştir. Ancak bazı uyuşmazlık konularında arabuluculuk kapsamındaki davalar için
başvuru zorunlu olup dava şartı olarak öngörülmüştür. İhtiyarı arabuluculuk yolunda taraflar
arabulucuya başvurma, süreci devam ettirme, sonuçlandırma veya bu süreçten vazgeçme
konularında serbesttirler. Zorunlu arabuluculukta ise arabulucuya başvuru dava şartı olarak
düzenlenmiştir.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını
veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Arabuluculuk müessesesi, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak
tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk
uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Özel hukuk uyuşmazlıkları, kişilerin
birbirleriyle ve toplulukları ile olan ilişkileri arasında ortaya çıkan ihtilafları temsil eder.
Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda kural olarak dava açılmadan önce
arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ancak bu kurala bazı
istisnalar getirilmiştir. Tüketici hakem heyetinin görevi dahilinde olan uyuşmazlıklar ve
tüketici hakem heyetinin kararlarına yapılan itirazlarda, tüketici işlemi mahiyetinde olan ve
taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin
hükümler uygulanmamaktadır.
İş uyuşmazlıkları arabuluculuk kapsamındaki davalar arasında bulunmaktadır ve başvuru
zorunlu tutulmuştur. İşçi ve işveren aralarındaki hukuki sorunu gidermek için öncelikle
zorunlu olarak arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan iş
mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilecektir.
İş hukukunda “dava şartı” olarak kabul edilen arabuluculuğun uygulama alanları şu
şekildedir:
İşe İade Davalarında Zorunlu Arabuluculuk: İşe iade davaları, iş sözleşmesinin hukuka
aykırı feshedilmesi halinde işçinin işine geri dönmesini sağlayan bir iş davası türüdür. İşçi,
iş akdi feshedildikten sonra işe iade davası açmadan önce uyuşmazlığın arabuluculuk
yoluyla çözülmesi için arabulucuya başvurmak zorundadır. İş sözleşmesi feshedilen işçi,
fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı
iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş
Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın
düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar
anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir.
Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi
hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden
itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir (4857 sayılı iş kanunu m.20/1).
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları
hâlinde;
• İşe başlatma tarihini,
• Ücret ve diğer hakların parasal miktarını,
• İşçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarını,
belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna
göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle
gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur (4857 sayılı iş kanunu
m.21/5).
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya
başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk
görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır (7036 sayılı iş
kanunu m.3/15).
Kıdem Tazminatında Zorunlu Arabuluculuk: Kıdem tazminatı belli koşulların sağlanması
halinde işyerinde çalıştığı süre boyunca kazandığı kıdeminin karşılığı olarak işverence
işçisine ödenen tazminattır. Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için aynı işverenin
işyerlerinde en az 1 yıl çalışmak gereklidir. Kıdem tazminatı hakkı elde ettiği halde, alacağını
işverenden alamayan işçi öncelikle arabulucuya başvurarak uyuşmazlığın giderilmesini
talep edecektir.
İhbar Tazminatında Zorunlu Arabuluculuk: İhbar tazminatı, önceden bildirimde
bulunulmaksızın iş akdi haksız feshedilen işçiye işyerinde sahip olduğu kıdeme göre
değişen oranlarda ödenen tazminattır. İhbar tazminatı alacağına hak kazanılıp
kazanılmadığı, tazminatın miktarı ve ödeme şekli nedeniyle işçi ile işveren arasında çıkan
uyuşmazlıklar dava açılmadan önce “zorunlu arabuluculuk” kurumu yoluyla çözülecektir.
Fazla Çalışma (Mesai) Ücretinde Zorunlu Arabuluculuk: Fazla çalışma ücreti iş
kanununun belirlediği çerçevede ve şartlarda işçinin işyerinde haftalık 45 saati aşan
çalışmalarıdır. İşveren, haftalık 45 saati aşan her saatlik çalışma için normal saat ücretinin
%50 fazlası kadar fazla mesai ücreti ödemek zorundadır. Fazla çalışma ücreti, uygulamada
mahkemeleri en çok meşgul eden uyuşmazlıktır. Fazla çalışma ücreti alacağı için de iş
mahkemesinde dava açmadan önce “zorunlu arabuluculuk” kurumuna başvurulması
gerekir.
Yıllık ücretli izin, maaş (işçilik aylık ücreti veya yevmiye ücreti), genel tatil ücretleri, milli ve
dini bayram tatil ücretleri için de dava açılmadan önce uyuşmazlığın “zorunlu arabuluculuk”
yoluyla çözümü için başvurulması zorunludur.
İşçi ile İşverenin Birbirine Hakaret Etmesi: Çalışma hayatında işçi ve işveren arasında en
sık yaşanan sorunlardan biri tarafların birbirine hakaret etmesidir. İşçi ve işverenin birbirine
hakaret etmesinden kaynaklanan tazminat istemleri de zorunlu arabuluculuk kapsamına
alınmıştır. Taraflar, iş ilişkisinden kaynaklanan nedenlerle birbirine hakaret etmişse
doğrudan dava açamayacak, önce arabuluculuk yöntemiyle sorunu çözmeye çalışacaktır.
İşyerindeki iş malzemelerine veya mallara zarar verilmesinden kaynaklanan tazminat
istemleri de öncelikle zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülmelidir.
Hemen belirtelim ki; iş kazaları veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi
tazminat davaları ile bu konulara ilişkin tespit, itiraz ve rücu davalarında arabuluculuk
yoluna gidilmesi zorunluluğu aranmamaktadır. Bu davalar doğrudan iş mahkemesine
açılabilir.
Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti
Sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya
Varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet
Bakanlığı bütçesinden karşılanır (7036 sayılı kanun m.3/16).
1 Eylül 2023 İtibariyle Dava Şartı Arabuluculuk Kapsamına Girecek Konular
05.04.2023 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7445 Sayılı Yasaya göre, (37.Madde)
1- Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin
Hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
2- Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
3- 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
4- Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar için dava açmadan önce arabuluculuğa
Başvuru zorunlu hale gelmiştir.
Bu düzenleme 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Bu nedenle, özellikle kira hukuku, komşuluk hukuku ve kat mülkiyeti hukukundan
Kaynaklanan davalar ile ortaklığın giderilmesi davaları artık “dava şartı arabuluculuk”
Kapsamında olacaktır.
Aynı yasanın 38. maddesine göre ise, devam eden (derdest) davalar bundan müstesnadır.
Bir başka ifadeyle, dava şartı olan arabuluculuk, 1 Eylül 2023 ‘ten sonra açılacak davalar
için söz konusu olacaktır.
Bu hafta arabuluculuk nedir? Hangi davalarda arabuluculuk zorunludur? 7. Yargı paketiyle
1 Eylül 2023 de hangi davalara arabuluculuk şartı zorunlu hale gelmiştir: Bu soruların
Cevaplarını yukarıda vermiş bulunmaktayız. Yukarı da bahsetmiş olduğumuz veya başka
Hukuki bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İyi okumalar sevgili okuyucular haftaya yeni bir konuyla görüşmek dileğiyle…
AV.BERNA HACIOĞLU
(Instagram:@avbernahcoglu)