Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’la dün sabah Ortaköy’de Reina’nın bitişiğinde, denize sıfır Karayolları Lokali’nde çok keyifli bir ufuk turuna çıktık.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak sağolsun, düzenlediği bu tür toplantılarla bizleri, rahat ortamlarda ülkeyi yönetenlerle biraraya getirerek, bakanların kendi çalışma alanlarıyla ilgili olarak enine-boyuna bilgilenmemizi sağlıyor.
Ben EGD’nin her toplantısından çok yararlanırım, bilgilenirim; dünkü toplantıda ilaveten çok da eğlendim. Çünkü Binali Yıldırım, konusuna çok hâkim olmasının yanı sıra, aynı zamanda son derecede nüktedan bir insan. Eminim AKP’li bakanların en komiğidir.
Cem Yılmaz’a taş çıkartır
Geçen yıl Türkiye Bilişim Vakfı’nın 15. kuruluş yıldönümünde Cem Yılmaz ile peşpeşe “sahne” almışlardı. Valla hangisinin daha komik olduğuna karar verememiştim. O derece yani... Yıldırım’ın bu özelliği, vermek istediği mesajın karşı tarafa geçmesini çok kolaylaştıran bir unsur tabii...
Havadan, denizden, karadan, uydulardan, köprülerden, bölünmüş yolların faziletlerinden, trafik kazalarından, baz istasyonlarından o kadar çok şeyden bahsetti ki, hangi birini anlatayım.
Zeki esprilerle bezenmiş
1.5 saatlik prezantasyondaki ilk görüntü, hacıyatmaz tekneydi. En şiddetli fırtına ve tufanlarda bile battığında kendi kendine doğrulan bu kurtarma teknesi, tamamen yerli malıymış. 3 gün önceki fırtınada bir yatta çıkan yangını kısa sürede söndürmüş.
Ekonomik büyümenin karşılaştırmalı olarak yer aldığı grafikler de çok akıllıca hazırlanmıştı. Önce Türkiye’nin tam ortada bulunduğu bir dünya haritası ve Yıldırım’ın değerlendirmesi geldi:
“Biz dünyanın tam ortasındayız. Aslında Papua Yeni Gine de, dünyanın tam ortasında kendisinin bulunduğunu söyleyebilir, çünkü dünya yuvarlak olduğu için nereye parmağınızı koyarsanız orası orta oluyor; ama etrafı bomboş. Türkiye’nin etrafında ise
1.4 milyar nüfus, 25 trilyon dolarlık bir pazar var; 3 saatlik uçuşla 50 ülkeye ulaşabilirsiniz.”
Büyümenin lokomotifi
Ardından dünya ticareti ile Türkiye’nin GSYH’sının 10 yıllık seyri arasındaki müthiş paralellik ekrana yansıdı. Bu grafiğe Yıldırım’ın katkısı, “Gördüğünüz gibi Türkiye artık dünya ile birlikte büyüyüp birlikte küçülen bir küresel oyuncudur,” oldu. Bir sonraki grafikte Türkiye’nin son 10 yıldaki büyümesi yine vardı; ancak bu kez Ulaştırma Bakanlığı’nın faaliyetlerindeki
10 yıllık büyüme ile birlikte... Ve Türkiye’nin GSYH’sı 100’den 160’a yükselirken, ulaştırma hizmetlerindeki büyüme 100’den 200’e çıkmış. Bakan Yıldırım bu grafiği gösterirken “Ulaştırma, Türkiye’nin büyümesini yukarı çekmiş” demeyi ihmal etmedi.
Zaten bir sonraki tabloda, ulaştırmanın kamu yatırımları içindeki payının % 46 olduğunu öğreniyoruz. Evet, geçen yıl yapılan toplam 37.6 milyar
liralık yatırımın 17.5 milyar liralık bölümü Ulaştırma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiş. Karşılaştırma yapabilmeniz için aynı bakanlığın 10 yıl önce kamu yatırımlarından aldığı pay % 17’ymiş.
Bugün yerimiz dar, alanımız kısıtlı. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir yazı daha yazacağım. Ancak Sayın Bakan internetin hayatımıza ne kadar nüfuz ettiğini anlatırken “Artık çekirdek ailemizin bir ferdi oldu” dedikten sonra en muzip haliyle “Bakın yarınki yazınızın başlığını da buldum” demişse, bu yazıya farklı bir başlık atamazdım
değil mi efendim?