Merhum Turgut Özal, ABD’nin Türkiye’den isteyeceklerini önceden kestirir, bunları Türkiye’nin isteğiymiş gibi ortaya atar, böylece ABD’nin taşeronu gibi görünmekten kurtulurdu.
Mevcut hükümet Özal’ı kopyalıyor...
Dış politikadaki havaya bakarsanız Suriye’deki sıkıntılar adeta ABD’den çok Türkiye’nin meselesi... Dışişleri Bakanı Davutoğlu uzun uzun Suriye ile sınırımızın uzunluğundan, tarihi bağlardan, Suriye halkına karşı sorumluluğumuzdan söz ediyor. O zaman sormak gerekiyor:
- Irak’la da sınır komşusu olmamıza rağmen 2003 yılında ABD Irak’a saldırırken hiç bulaşmadık. Hatta geride durduk. Şimdi ne değişti?
Oyun açık... ABD Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmek, onun koltuğuna Batı’ya bağlı bir lider oturtmak istiyor. Böylece aynı zamanda İran’ı yalnızlaştıracak. Bu kirli serüvende Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ı öne sürüyor.
Pazar günü İstanbul’da “Suriye’nin Dostları” toplandı... Annan Planı’nın bir takvime  bağlanması çağrısı yapıldı.
ABD ve Türkiye Esad’a karşı harekete geçmek için sabırsız...
Rusya ise Suriye’nin dostlarının çabalarını:
“Kofi Annan’ın misyonunu baltalamak amaçlı” görüyor...
Batılılar Suriye’de muhalefeti para ve silahla besledikçe barış ortamı sağlanmasına, Annan Planı’nın başarılı olmasına olanak yok. Adım adım bir askeri müdahaleye yürünüyor. Ve Türkiye en önde!
Rusya savaş gemilerini Suriye limanına çekmişken, ufukta bir İsrail- İran savaşı görünürken, olaylar bir dünya savaşına dönüşme ihtimalini de içerirken Ankara’ya sormak gerekir:
- Ne yaptığınızın, nereye gittiğinizin farkında mısınız?
Bırakın tankı, topu, füzeyi... Rusya ve İran gaz vanalarını üç gün kapatırsa ne yiyip ne içeceksiniz ?


Soru: Yeni eğitim sistemi hangi tahmini doğru çıkardı?
Yanıt: İktidarın gizli gündeminde din devleti olduğu tahminini...
Haldun Ertem

Kemal Kılıçdaroğlu, “Zamla ülke yönetilmez” demiş.
Niye ki? Tayyip Erdoğan 10 yıldır ne güzel yönetiyor işte!
Fahrettin Fidan

 


Yeni gündemler!
İktidar hiç kimseyi dinlemedi, 4+4+4’ü Meclis’ten geçirdi. En çok merak edilen, Kur’an dersinde ortaya çıkacak sorunlar. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes muhtemel sorunları anlatıyor:
- Birçok sorunla karşılaşacağız. Örneğin, abdestsiz Kur’an’a dokunulur mu, dokunulmaz mı, tartışması çıkacak. Buluğa ermiş kız çocuklarının özel günlerinde bu dersi alıp alamayacakları konusu gündeme gelecek. Başörtüsü sorunu yaşanacak. Öğretmen sorunu başgösterecek...
- Ya dersi verecek hocaların kalitesi?
- Ben ilahiyat mezunu olmama, yıllarca Kur’an kursu hocalığı yapmama rağmen bir özel okulda Kur’an dersi verirken çok zorlandım. Ama AKP’nin kalite diye bir derdi yok ki.

 

Yandaş habercilik!
Yandaşlık hem zor hem ince zanaat. Misal mi? Malum, geçen hafta elektriğe yüzde 8, doğalgaza yüzde 18 dolayında zam geldi.
Yandaş medyadan Yeni Şafak ve Zaman milyonlarca insanı birebir etkileyen bu haberi 1. sayfadan... Ama sadece çok dikkatli gözlerin fark edebileceği miniklikte gördüler. Taraf, Star ve Sabah’a göre haber 1. sayfalık değildi. O nedenle olacak, Star 6. sayfadan, “Doğalgaza yüzde 18.72 zam” başlığıyla verirken bu başlığın hemen altına Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, “Döviz ve petrolün istikrarsızlığı nedeniyle mecbur kaldık” açıklamasını yerleştirdi. Zam haberi Taraf’ın 7. sayfasında - tabii ancak dikkatli gözlerin yakalayabileceği - şekilde yer buldu. Haberi “en hoş” veren Sabah oldu. 9. sayfasındaki haberin başlığı “Kayıkçı kavgası faturası” idi, başlığın altında da o kavganın nasıl bir kavga olduğu açıklanıyordu.
“İran - İsrail kavgası elektrik ve doğalgazı vurdu. Petrol zammı doğalgazla çalışan santralların maliyetini artırınca elektriğe yüzde 9.26 ile yüzde 8.71 zam geldi. Doğalgaz da yüzde 18.72 zamlandı.”
Yandaşlık böylesi zor ve ince zanaat...
 

Basında çıkan haberlere göre Gürsel Tekin
“4+4+4  laikliği ortadan kaldırmaya yönelık” demiş.
Hadi amaa!  Bir karar verin , hani laiklik
tehlikede değildi.
A. Aksoyoğlu


 

Sivil andıçlama
Hürriyet’in iki değerli yazarı Rahmi Turan ve Özdemir İnce’nin gazeteyle ilişiği kesildi...
Kabahatleri sanırız ulus devlet, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk gibi konularda fazla duyarlı olmalarıydı.
Son genel seçim öncesi bu gazetede Cüneyt Ülsever ile Tufan Türenç’in yazıları tamamen kaldırılırken, İnce ve Turan’ın yazıları haftada bire indirilmişti. İmzaları şimdi tamamen silindi.
28 Şubat’ta asker baskısıyla üç yazarın gazetelerinden atılması hala darbecilik ve faşizme örnek gösterilir. Tuhaftır... Son yıllarda iktidar baskısıyla işten atılan yazar sayısı bunun on katını geçti. 100’den fazla gazeteci hapiste... Ama bu rejiime “sivil demokrasi” adı veriliyor...
 

Askerin kışlasına çekilmesini isteyenler,
din adamlarının neden camilere çekilmesini istemiyorlar?
(Özdemir İnce’nin son yazısının son sorusu...)