Ünsal YÜCEL/EDİRNE, (DHA)- EDİRNE’nin Keşan ilçesine bağlı Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyü arasında yapılması planlanan ikinci andezit taş ocağı kırma ve eleme tesisine karşı toplanan 1480 imza, kaymakamlığa teslim edildi. Keşan Kent Konseyi öncülüğünde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan köylüler, 2’nci taş ocağını da istemediklerini dile getirdi.
Keşan’a bağlı Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyü sınırlarında yapılması planlanan ikinci andezit taş ocağı kırma ve eleme tesisine karşı Keşan Kent Konseyi öncülüğünde çalışma başlatıldı. Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyünde yaşayanlardan toplanan 1480 imza, Keşan Kaymakamlığı’na teslim edildi. Konuyla ilgili Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, 2 ay önce Karlıköy ve Yeşilköy arasına yapılması planlanan taş ocağı kırma ve eleme tesisine karşı toplanan 920 imzalı dilekçeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gönderdiklerini belirterek, “Henüz gündemden çıkmayan ocağın yakınlarına bir tane daha taş ocağı açmak istiyorlar. Şimdi ise ormanımızın ortasına, çam ağaçlarını kesip budayarak, üç köyün tam ortasına yeni bir taş ocağı açmak istiyorlar. Planları, 6 milyon ton taşı patlatarak, 160 metre derinliğe kadar, 12 metre uzunluğunda basamaklarla söküp almak. 12 yıl süreyle bu ocaktan milyonlarca ton taş toplayacaklar. Her hafta iki ocakta onlarca patlatma yapılacak, yüzlerce kamyon yollara çıkacak. Bu ocaklar, Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köylerinin tam ortasında, orman arazisinde yer alıyor. Burada arıcılık yapanlar, hayvancılıkla uğraşan insanlar, meyve bahçeleriyle geçimini sağlayan çiftçiler var. Ayrıca sulama için açılmış artezyenler mevcut ve bu bölge, baraja yalnızca 800-900 metre mesafede. Her hafta yapılacak patlatmalar bu bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar verecek” dedi.
‘ASTIM, NEFES DARLIĞI VE AKCİĞER HASTALIKLARI BU OCAKLAR NEDENİYLE YAYGINLAŞABİLİR’
Türkiye’de ağaçsız, bitki örtüsünden yoksun, tarım yapılmayan birçok alan varken, en değerli tarım arazilerine taş ocaklarının kurulmaya çalışıldığını ifade eden Dr. Uğur Özdağlı, “Mermer ocaklarının zararsız olduğu iddia edilse de bu, gerçeği yansıtmıyor. Patlatmalar sırasında, yüzyıllardır taşların arasında sıkışmış olan asbest ve silika gibi zararlı maddeler açığa çıkar. Bu maddeler, özellikle solunum yolu hastalıkları olmak üzere insan sağlığı için ciddi tehditler oluşturur. Astım, nefes darlığı ve akciğer hastalıkları bu ocaklar nedeniyle yaygınlaşabilir. Ayrıca patlatmalar sırasında çevreye yayılan bu zararlı maddeler, yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda çevreyi de olumsuz etkiler. Bu durum, hem bölgede yaşayanların yaşam kalitesini düşürmekte hem de tarım ve hayvancılıkla uğraşanların geçim kaynaklarını tehdit etmektedir” diye konuştu.
‘BU MÜCADELEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ’
Karlıköy’de oturan Nurten Nazlı ise “Ben o köyün merasında çobanlık yaptım. Kuzu otlattım, manda ve inek güttüm. Kazlıçeşme dediğimiz bölgede o yemyeşil ağaçların altında tertemiz havayı soluyarak büyüdüm. Şimdi dedelerimizden, babalarımızdan kalan o güzelim meraya, yemyeşil ormanlarımıza, tarım arazilerimize, çiçeğimize, böceğimize, arılarımıza dokunmalarına müsaade etmemek için buradayız. Biz hep birlikte tek yürek olarak bu mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından toplanan imzalar Keşan Kaymakamlığı’na teslim edildi. (DHA)