YÜZ YIL İLE YÜZLEŞME

              Türkiye, 20 yıldır 100 yıllık yatırımlar yapıyor. Ancak Türkiye ve yöneticilerinden, 100 yıl önce yatırım yapmaya başlayan batının refah düzeyine bugün ulaştırması bekleniyor.

            Batı refah düzeyini; 100 yıldır sömürerek döktüğü kan ile ve buradan ele geçirdiklerini ağır sanayiye yatırıma dönüştürerek elde etti. Londra metrosu 140 yıldır var, Tokyo metrosu 80 yıldır var, Avrupa metrolarının çoğunun geçmişi yüzyıla yakın. Bizim metrolarımız, sağlık, eğitim, ulaşım, teknoloji, savunma sanayi, silah sanayi, ağır sanayi ve alt-yapı yatırımlarımız 30-40-50 yılı doldurduğunda ulaşacağınız refah düzeyi hic konuşulmuyor. Çünkü o günlerde görev alacak olan hükümetler ve bizlerin evlatları böylesine ağır giderleri karşılamak zorunda kalmayacaklar.

        Buraya aktarilmayacak olan paralar halkın refahına harcanacak ve halkımız o günlerde daha mutlu yaşayacaktır. Geçmişte, Kurtuluş Savaşı döneminde bu ülkeyi bize armağan edenler çileleri neden çektiler?

          Onlar konfor içinde yaşamayı bilmiyorlar mıydı?

          Bildikleri birşey vardi: gelecek kuşaklara guzel bir ülke bırakmak. Allah, o günlerde cephede mermi taşıyan ve mücadele edenlere gani gani rahmet etsin.

          Devam edelim...

        Enerji ve petrole olan aktardığımız yıllık ortalama 60 milyar dolar; Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de yaptığımız bugünkü enerji yatırımları sebebiyle ülkemizde kalacak. Hatta enerji fazlası da ihraç edilerek ülkemize 40-50 milyar dolar civarında girdi sağlanmış olacak. Yani toplamda 100 milyar dolar yıllık fayda sağlanmış olacak. Az bir rakam mı ? Bu yatırımlar geçmiş hükümetler döneminde yapılmış olsaydı da biz de bugün rahata ulaşmış olsaydık. Olsun, geç olsun güç olmasin. Bugün başladık ve tamamlayacağız. Yarınlara umutla bakan bir Turkiyeyi hep birlikte kuracağız. Ancak şunu da ifade etmeden geçemeyiz...

        80 yıl önce batı metro inşa ederken ülkemizi yönetenler nelerle meşgul oldular? Sorgulamazlar sorgulanmasını teklif dahi ettirmezler. Bu ülke 80 yıldır Bale ve operaya milyarlarca lira aktardı. Kime ne faydası oldu? Aksine bale ve opera hayranları halkımızı, ozanlarımızı ve halk müziğimizi küçümsediler. Terör belasına 40 yılda 900 milyar dolar harcattılar. Ve binlerce insanımızı bu uğurda kaybettik, şehitler verdik. Gazilerimiz halen hayatta. Sadece teröre harcanan para bile bu ülkenin ayağa kalkmasına yeterdi. 900 milyar dolar ile ülkenin sağlık eğitim ve ulaşım sorunlarının tamamı çözülürdü. Somut bir rakam vereyim. 900 milyar dolarla 300 Çanakkale Köprüsü, 400 şehir hastanesi yapılırdı. Gerisini siz hesaplayın. Buları konuşurlar mı? Hayır. Terörü lânetlerler mi? Hayır. Bugün çok konuşan mikrofon sahipleri ülkenin geçmişte neden yatırım yapmadığını sorgulamak yerine bugün kaybettikleri konforlarının faturasını hükümete kesiyorlar. Geçmiş hükümetlerin ihmallerini hiç konuşmuyorlar. Batının katlettiği milyonların hesabını hiç sormuyorlar. Afrika'da altın ve elmas uğruna milyonlarca insanı katlettiler ve 100 yıldır geri bıraktılar. Geride hastalıkları, inançsızlıkları, sefaleti, çatışmaları, kan ve gözyaşını bıraktılar. Arap Yarımadası'nda yakın dönemde Suriye'de ve Irak'ta yaptıklarını hep birlikte gözlemledik. İran-Irak savaşı, Körfez savaşı ve en vahimi Cezayir'de bir milyona yakın Müslüman'ın ve Mısır'da Mursi taraftarlarının katledilmesi...

      Batı dedikleri bu. Ayak bastığı yerde ot bitmiyor. Bizde de kalkınma hamlelerini her 10 yılda bir sürekli DARBElediler. Ve darbe sevici boş kafalı sözde aydınlarını milletimize musallat ettiler. Müslüman ülkelerin kaynaklarını kendi ülkelerine taşıyıp refah bir şekilde yaşamayı kendilerine misyon edindiler. Bizdeki kafalar ise batıdaki refahı sömürüye değil de çalışmaya bağlıyor. Onların sömürge mantığını kavrayamıyorlar, en tuhafı ise batıya hayranlıkları hiç eksilmiyor.

     Bugün batıda patlatılan her şampanyanın bedelini Afrika ve Müslüman coğrafyadaki insanların kanlarıyla elde ettiler. Düzenledikleri her balo'nun bedelini öz coğrafyamızın yeraltı zenginlikleri ile karşıladılar. Ve dünyayı bugün kıtlığın eşiğine getirdiler, yoklukla baş başa bıraktılar. Dünyada bugün yaşanan kaosun sebebinin Batı olduğunu hiç sorgulamıyorlar.

         En garibi de bunu yapanlar aydın diye geçiniyor modern diye geçiniyor.

Nihat Ağdemir