Bizim yaylalarda hava açık olduğunda gökyüzünde bulut olmaz. Bir anda rüzgâr ters esmeye başlar. 2800 rakımlı tepelere derelerden pus yürür. Günlük güneşlik ortam birden yoğun bulutlarla kapanır. Göz gözü görmez olur. Hava soğur iliklerinize kadar titrersiniz. Çobanların işi tamda burada başlar. Önündeki hayvanı bile takip etmesi zordur. Ama mesuliyeti vardır. Hayvanları sağ salim yaylaya ve sahiplerine getirmektir. Değişmez bir gerçekte şudur ki “kurtlar puslu havayı sever” deyimiyle karşı karşıyasınız.
Yaylada çoban ve sürüsü, köyde muhtar ve köylüsü, kaymakam ve ilçe halkı, kurumlar ve yönettikleri, okullar da öğretmen- idareciler ve öğrenciler-veliler, hükümet ve ülke yönetiminin puslu havalarda işi çok zordur. Her kurumun puslu havalardan çıkarması gereken dersleri vardır. Ve her yöneten, yönettiklerinden sorumludur. Her doktor hastasından, her öğretmen öğrencisinden, her idareci idare ettiklerinden sorumludur. Çobanın yaylada hayvanlarını koruduğu ve kolladığı gibi her idareci de idare ettiklerini koruyup gözetmesi gereklidir.
Her bir insanın güvenliği önemlidir. Can, mal, vatan ve inanç güvenliğinden idare sorumludur. Yönetenler sorumludur. Devlet sorumludur. Devlet sorumluluğunu yerine getirirken idare edilenler de kendilerine düşen görevlerini yapacaklardır. Bu hem insani hem İslami görevdir. Vatanın olmadığı yerde insan hayatının hiçbir garantisi yoktur. Vatansız olmak tehlikenin içinde yaşamak demektir. Ahıska Türklerinin vatanlarından sürülüp dağıtılması gibi. 1944 yılında gerçekleşen sürgünde Ahıska Türkleri çok sıkıntı çektiler. Hala sıkıntı devam ediyor. Suriyeli sığınmacılar ve dünya coğrafyasında nice vatanından cüda insanlar hep sıkıntı çekmektedirler.
İnsanın huzurlu yaşaması için vatan olmalıdır. Vatanını satan, peşkeş çeken, vatan hainleri ile el ele olup insanların yüzüne gülen insanlardan; ne insanlara ne vatana ne de devlete fayda gelmez. Vatan ana kucağıdır. Allah kimseyi ve Müslüman Türk milletini vatansız bırakmasın. Doğduğumuz günden öldüğümüz güne kadar vatanın bağrında ana kucağındaki huzurla yaşamadan geri kalmayalım.
Lütfen hangi fikirde hangi ideolojide hangi siyasi görüşte olursanız olun vatanımıza ihanet etmeyin. İhanet edenleri de affetmeyin. Milletin bekası vatanın bölünmez bütünlüğü için hazırlık yapan ordumuza Allah güç kuvvet versin. Suriye, Irak devletlerinin siyasi güç kayıplarından dolayı hudutlarımıza musallat olan PKK terör örgütünü, yandaşlarını ve onları destekleyen Amerika, İngiltere ve diğer ülkeleri de Allah kahru perişan etsin.
Dışta ve içeride askeri, ekonomik ve siyasi alanda mücadele veren devletimiz payidar olsun. İçeri girelim mi?
En küçük idari birimlerden, en yüksek idari birimlere, seçmeni olmayan partilerden seçmeni olan partilere, muhalefete ve iktidara kadar bakan, milletvekili Türkiye de kim varsa vatan hainliği yapanlara vatandaş olarak bizler beş senede bir konuşuruz. Tam konuşuruz. Vatan hainliği yapanlara asla vatandaş olarak geçit vermeyiz. Hatta hadlerini de bildiririz. Bu vatan için dökülen şehit kanlarında vatan hainlerini boğarız.
Herkesin kendine düşen görevini yapması ülkemizin kalkınması için elzemdir. Temizlik işçisi temizliğini yapmalı, belediye başkanı bölgesindeki herkese hizmet etmelidir. Öğretmen öğrencisini yetiştirmeli, usta çırağını, çiftçi toprağı işlemeli, siyasetçiler Ülkenin ilerlemesi için formüller ve projeler üretmelidir. Anne de aileyi ayakta tutmak mecburiyetindedir. Evlatlar ana babaya ve atalarına saygı göstermeli, anne baba ve ata nesline sahip çıkmalıdır.
Eğer Türkiye’miz sınır ötesi harekete geçerse, Allah askerimizin ayağına taş değdirmesin. Sefer bizden zafer Allah’tandır. Başkomutandan erimize kadar sefere çıkan askerimiz inşallah zaferle ve kayıpsız dönerler. Ülkemize göz diken zalim ve hainleri Allah yok etmesini nasip etsin. Şimdi tam zamanıdır, esnafından tüketiciye kadar herkesin “ÜLKEMİ SEVİYORUM VE PAHALILIĞA PAYDOS DİYORUM” kampanyası başlatmamız lazımdır. Bu ülke hepimizindir. Yıkılmasına veya gerilemesine asla izin vermeyelim. Hayırlı Cumalar diliyorum.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 2. Aralık 2022