Diyetisyen deyince aklınıza sadece insanları zayıflatmak geldiğini biliyorum ama diyetisyen sadece zayıflatmak değil, daha birçok konu üzerinde size sağlıklı ve dengeli beslenme üzerine yardımcı olandır. Her konuda beslenmenin ne kadar önemli olduğunu bu salgın sürecinde de hepimiz daha iyi gördük. Bu yüzden ben sizlere her hafta bu köşede beslenmede gündemde olan ve sizin merak ettiğiniz konulara değinmeye çalışacağım öyleyse hala gündemde olan Kovid-19 sürecinde beslenme önerileri ile başlayalım.
KOVİD -19 nedir?
SARS ‐ CoV, MERS ‐ CoV ve Covid-19 hepsi coronavirüs ailesindendir. Bu süreçte hepimiz öğrendik ki kişiden kişiye bulaşma esas olarak doğrudan temas yoluyla veya enfekte olmuş bir kişiden öksürme veya hapşırma yoluyla yayılan damlacıklar yoluyla gerçekleşir. Covid-19 korunma yolları 14 kural var ve bunlardan birkaçı sıkı sık ellerimizi yıkamak, hapşırırken ve öksürürken ağzını kapatmak, sosyal mesafe ve evde kalma gibi hepimiz biliyoruz ki bu kurallar salgının yayılma hızını azaltmıştır. Solunum sistemi başta olmak üzere ateş, ishal, öksürük, hapşırma, boğaz ağrısı, yorgunluk semptomları bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden beslenme bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok büyük önem taşımaktadır.
Koronavirüs sürecinde nasıl beslenmeliyiz?
Koronavirüs’ ün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da; sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu salgın sürecinde bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz. Bağışıklık sisteminde birçok rol oynayan vitamin ve mineraller vardır. Bu vitamin ve minerallerinin yetersiz alımı ve durumu yaygındır, bu da enfeksiyonlara karşı direncin azalmasına ve sonuç olarak hastalık yükünün artmasına neden olur.
Alınacak gıdaların olabildiğince besleyici, raf ömrü uzun ve dayanıklı olması uygun olacaktır. Bu zor dönemi olabildiğince rahat atlatmak için seçilecek gıdaların protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olması dengeli beslenme yönünden büyük önem taşımaktadır.
Mevsime uygun sebze ve meyveler her gün ve her öğün tüketilmelidir. Dayanıklı sebzelerin raf ömrünü uzatmak için yıkanmadan ve kesilmeden buzdolabında saklanmaları gerekmektedir. Antioksidanlar vücuda zarar veren serbest radikalleri etkisizleştirerek bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. En güçlü antioksidanların başında C vitamini geliyor. Maydanoz, yeşilbiber, kuşburnu, portakal, limon ve kivi bolca C vitamini içeriyor. Salatalarınıza limon sıkabilir, maydanoz, yeşilbiber, kırmızıbiber, domates ekleyebilirsiniz.
Kuru baklagilleri; yeşil, kırmızı mercimek, nohut, fasulye çeşitleri, barbunya, vb. gıdalar her gün tüketilebilirler. Yalnız, pişirme süresi uzun olabilen bu ürünlerin önceden büyük miktarlarda haşlanıp daha sonra hızlıca pişirilebilecek şekilde buzlukta saklanması kuru baklagillerin tüketimini kolaylaştıracaktır.
Haftada en az iki defa tüketilmesi önerilen balığın tazesinin bulunamadığı durumlarda donmuş veya konserve ton balığı alternatiflerinin karantina durumlarına karşı evde bulundurulması önerilebilir. Balıklar Omega-3 yağ asitlerinden zengin kaynaklardır. Omega-3 yağ asitleri vücudu enfeksiyonlara karşı koruyarak bağışıklığı destekler. Somon, uskumru, hamsi gibi yağlı balıklar Omega-3 yağ asitlerinden zengindirler. Özellikle cevizde de Omega-3 yağ asidi içerir, balık tüketemediğinizde ceviz tüketebilirsiniz.
Çinko bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve hormonal dengede önemli bir yere sahiptir. Çinkonun en iyi kaynakları tam tahıllar, kırmızı et, süt, yumurta, karaciğer ve deniz ürünleridir.
Her gün probiyotik takviyeli yoğurt ve kefir tüketin. Probiyotikler bağırsaklar için faydalı ‘dost’ bakterilerdir. İmmün sistemin daha iyi çalışmasına ve sindirimin düzenlenmesine yardımcı olurlar.
Zerdaçal, zençefil gibi antioksidan içeriği yüksek olan kök besinlerin tüketimine özen göstermeliyiz. Doğal bir bağışıklık güçlendirici olan zencefili limonla birlikte suya eklenerek veya toz olarak yemeklerinizde tüketebilirsiniz. Toz hallerini yoğurda ekletip de tüketebilirsiniz.
Yemekler pişirilirken hijyene dikkat edilmeli ve pişen tüm yiyeceklerin yüksek iç sıcaklığa erişmesi yani iyi pişirilmesi oldukça önemlidir. Dondurulmuş gıdaların doğru çözdürme işlemleri ile çözünmesi sağlanmalıdır. Bunlar; buzdolabında, mikrodalga fırında ve akan soğuk suyun altında yapılır.
Bu dönemde tüketilmesi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.).
Soru ve görüşleriniz için; dyt.tubasnmz@gmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.