Sağlık

İki kız kardeş, aynı merkezde oldukları böbrek nakliyle sağlığına kavuştu

Nazif Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde, 9 ay içinde böbrek nakli olan iki kız kardeş Mevlüde Talan (41) ile Ümmühan Ulacık (39), sağlığına kavuştu. ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, "2 kardeşi de aynı merkezde böbrek nakliyle sağlığına kavuşturduk. Bu 2 hastamıza da kadavradan organ nakli yaptık. Organ bağışı sonrasında 2 hastamız da hayata tutunmuş oldu" dedi.

Balıkesir'de yaşayan Mevlüde Talan'a, 11 yıl önce doğum yaptığı sırada yüksek tansiyona bağlı olarak böbrek yetmezliği teşhisi kondu. 11 yıl boyunca diyalize girerek hayatını sürdüren Mevlüde Talan'ın böbrek yetmezliği son aşamaya geldi. 3,5 yıl önce ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ne nakil için başvuran Talan, 4 kez nakil için çağrıldı ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil yapılamadı. Mevlüde Talan, 9 ay önce Balıkesir'de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbrekle sağlığını kavuştu. Ümmühan Ulacık ise ablası gibi 4 yıl önce doğum yaptığı sırada yüksek tansiyona bağlı olarak böbrek yetmezliği teşhisi aldı. O günden bu yana diyalize giren Ümmühan Ulacık, 6 ay önce böbrek nakli için ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ne başvurdu. Ümmühan Ulacık'a, 23 Ekim'de girdiği operasyonla Balıkesir'de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbrek nakledildi. Ümmühan Ulacık da sağlığına kavuştu.

'DİYALİZ, İNSAN KONFORUNU ÇOK BOZAN BİR İŞLEM'

Son dönem böbrek yetmezliğinin en etkili tedavisinin organ bağışı olduğunu söyleyen ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, "Son dönem böbrek yetmezliğinin en etkili tedavisi, organ naklidir. Burada 2 kaynaktan faydalanıyoruz; canlı ve kadavra. Ancak ülkemizde organ bağışı, çok düşük olduğu için şu anda daha çok canlıdan canlıya böbrek nakli gerçekleştirmekteyiz. Bu nakillerde bizi şaşırtan bazı olaylar var. Her naklin ayrı bir hikayesi var. Son yaptığımız nakil de bunlardan birisi. Hastamız 4 yıldır diyalize giriyordu. Bundan 7-8 yıl önce başlayan bir süreç. 4 yıl önce doğum esnasında gerçekleşen hipertansiyon sonucu böbrekleri çalışmaz hale geldi, diyalize bağlanmaya başladı. Hasta bu süre zarfında hayatını diyaliz tedavisiyle sürdüreceğini düşündü ama diyaliz, insan konforunu çok bozan bir işlemdir. Hastamız 4 ay önce böbrek nakli olmaya karar verdi, merkezimize müracaat etti" dedi.

ORGAN BAĞIŞI ÇAĞRISI

Prof. Dr. Cabir Alan, "Bundan 10 gün önce Balıkesir'de beyin ölümü gerçekleşen hastadan aldığımız sol böbreği hastamıza naklettik. Ameliyatının 4'üncü günü hastamız gayet iyi. Böbrek fonksiyonları normale döndü. Normal bir şekilde idrara çıkarmaya devam ediyor. Kız kardeşi için de merkezimizde böbrek nakli işlemini gerçekleştirdik. Mevlüde hanımın hikayesine benzer bir şekilde doğumdan sonra yükselen ani hipertansiyona bağlı olarak böbrekleri iflas etti. 2 kardeşi de aynı merkezde böbrek nakliyle sağlığına kavuşturduk. Bu 2 hastamıza da kadavradan organ nakli yaptık. Organ bağışı sonrasında 2 hastamız da hayata tutunmuş oldu. Ülkemizde organ bağışı yetersiz olduğu için halkımızdan organ bağışı konusunda biraz daha duyarlı olmalarını ve organ bağışı yapmalarını rica ediyorum" diye konuştu.

'BÖBREK NAKİL SAYISI, 4 BİN 500 CİVARINDA'

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre; 85 bin hastanın diyalize girdiğini söyleyen Prof. Dr. Alan, "Bu hastalardan sadece 30 bini böbrek nakli olmak istemektedir. Diğerleri yaşı veya hastalıklarından dolayı nakil olmak istemiyor. Yılda yapılan toplam böbrek nakli sayısı, 4 bin 500 civarında. Bunun bin 500'ü kadavradan, 3 bini de canlıdan canlıya yapılan nakillerden oluşmaktadır. Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen 5 hastadan sadece 1 tanesi organlarını bağışlamaktadır. Nüfus başına olması gereken rakam, ülkemiz için milyonda 8-9 dolayında olması gerekiyor. Ancak ülkemizde son zamanlarda milyon başına 2-3 kadar düştü. Bu da bekleyen havuzundaki hastaların sürekli artmasına rağmen bağışlanan organlar yetersiz olduğu için bu hastaların bekleme sürecinde hayatını kaybetmesi neden olmaktadır" dedi.

'3 LİTRE SU İÇMEYE BAŞLADIM'

Diyalizin çok zor olduğunu söyleyen Ümmühan Ulacık ise "Organ bağışı bana çıktığı için çok sevinçliyim. Çok güzel oldu. Doktorlarımızdan da Allah razı olsun. Ablam organ bağışı sayesinde çocuğuna kavuştu. Herkesin organ bağışı konusunda duyarlı olmasını istiyorum. Organ nakli çok önemli. Diyaliz tedavisinde neredeyse hiç su içemiyordum, su yasaktı. En fazla 500 mililitre su içebiliyordum. İdrar yapamıyordum. Böbrek naklinden sonra 3 litre su içmeye başladım" diye konuştu. Diyalize çok gittiğini söyleyen Ümmühan Ulacık'ın ablası Mevlüde Talan da "Diyaliz süreci çok zor. Yemek yiyemiyor, su içemiyor, çocuklarla ilgilenemiyorsun. Nakil sonrası yapamadıklarını yapmaya başlamak, çok güzel. Şimdi de kardeşim nakil oldu. Bu süreci kendim de yaşadığım için kardeşim adına çok sevindim. Organ bağışına herkesin duyarlı olması gerekiyor" dedi. (DHA)