EMROLUNDUĞU GİBİ DOSDOĞRU OL

Bir gün Peygamberimize gelen sahabeden birisi; 
- Ya Resulallah! Bana öyle nasihat et ki bir daha kimseye bir şey sormayayım ve beni doğru yola iletsin. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu.
- Emr olunduğun gibi istikamet üzere ol. 
Allah’ın emrettiği şekilde İstikamet üzere olmak, yaşamak ve imtihanlar için geldiğimiz bu fani âlemden hayırlısıyla mezun olup gitmektir. İstikamet üzere olmak hem imtihan edenin memnuniyeti hem de imtihan olan bizlerin mutluluğu ile ölçülür. Yüce Allah’ın bizlere gönderdiği Kuran’ı Kerimi insanlara ulaştıran Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimizin hayat ölçüsü tam istikamettir. Çok kısa zaman geçirdiğimiz dünyamızda mutlu olarak gelmiyoruz. Gelirken neden ağladığımızı biz bile ifade edemiyoruz. Ama her gelen ağlar. Neden ve niçin ağlarız? Ana karnında dar bir âlemde yaşarken çok mu mutluyduk? Bunu bile geldikten sonra kimse ifade edemiyor. Çocuk akıllandığı zaman sorulsa, doğduğun an neden ağladın? Kimse bunu ifade edemez. Ama bilen insanlar tahminle şunu derler. Ana rahminde yaşayan, dünyaya gelmeye namzet bir bebek, ananın; Allah’ın isminin verildiği yer olan RAHİM denilen bölgesinde ve ananın kalbinin yanında misafirdir. Merhamet duyguları ile kalp atarken “Allah, Allah” diye atar. Bebeğin her istediğini ona anında veren Allah, doğumu için anneyi vesile kılmıştır. 
Dünyaya gelen insan akıl baliğ olunca gönderdiği Kuran ahkâmına ve Peygamberine sıkıca bağlanıp asla yanlış yapmayacak ki giderken o güle de arkasında bıraktığı insanlar ağlaya. Başka bir deyimle istikamet üzere olmak, bir şey yaptığında aklın değil de kalbin “keşke bunu yapsaydın” dediği duygu, işte istikamet üzere olmak odur. Akıl hep insanın istediği yola gider de kalp veya gönül hep doğruların yanındadır. İstikamet üzere olmak çizilen yoldan çıkmamak, tereddütlü yollardan uzak kalmak demektir. En büyük müftü olan kalbi hareket ettirmektir.
İster misiniz şöyle hayatımızın gidişatına bir göz atalım. Emr olunduğumuz gibi istikamet üzere olmak için; anne babalar çocuklarına haram para yedirmemelidir. Güzel ahlak ile terbiye etmelidirler. Yeri gelecek az yiyecekler ama haram lokma eve sokmayacaklar. Komşu, komşuya, mahalleli diğer komşulara, ticaret erbabı müşterisine, öğretmen öğrencisine, hâkim hükmettiğine, amir memuruna, patron işçisine, kaynana gelinine, kaymakam ilçesine, vali vilayetine, bakanlar yönettiklerine, Cumhurbaşkanı vatandaşlarına istikamet üzere olacaktır. Kimse idare ettiğini mağdur ve mazlum durumuna düşürmeyecektir. Mağdur ve mazlumların hal ve gidişine bütün idareciler çok dikkat etmelidir. Çünkü onlar ah ederse Allah emret kulum der. 
Devlet ve devletin bütün kurumları istikamet üzere olacaklar. Millet ve bütün kesimler istikamet üzere olacak. Kimse kimseyi aldatmayacak ve aldanmayacak. Diyeceksiniz ki, o zaman cehenneme ne gerek vardır. İstikamet üzere olmak Allah’ın, Peygamberin ve Kuran’ın emridir. Tavsiyedir. Herkesin iyiyi doğruyu ve istikameti uygulaması mümkün değildir. Dolayısıyla aklı ön plana çıkaran dinimiz kimseye illa da böyle yap demez. Yol yordam gösterir. Kimin iyilik yapıp cennete gideceğine, kimin de kötülüğü yapıp cehenneme gideceğine kendisi karar verir. 
Fertler iyilik üzere olsun ki devlette iyilik üzere olsun. Kimse kimsenin hakkını gasp etmesin. Hakkını yemesin. 86 milyon insan ile helalleşmek çok zordur. Hele dünyaya yön verenler dünyada ki ilişkili insanlarında hakkına girerler. Ne mutlu istikamet üzere olanlara.
Marmara İlahiyat 1993 mezunlarının tertip ettiği 30 cu sene buluşmasında konuşan hocalarımıza, organizasyonu yapan, iştirak eden kardeşlerimize çok teşekkür ederim. Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Sn Nazif Yılmaz’a da davetlerinden dolayı teşekkür ederim. 
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 6 Ağustos 2023