Bir haftada neler oldu neler. Olanlardan ibret almalı ve gereğini yapmalıyız. Beni etkileyen birinci konu eğitim durumumuzdur. Salgın hastalığın hala çirkin yüzünü bize göstermesine rağmen okullarımız ve bağlı bulunduğu Bakanlığımız kararlı adımlar atmaya devam ediyor. Biz bu salgını yenmek mecburiyetindeyiz. Diyoruz ya, maske mesafe ve temizlik, çok doğru tedbir ve uygulanmasıyla insanların kendilerini koruduğu bir hayat tarzıdır. Ancak küçük yavrularımız çok farklı. Onlar maskeyi takamıyorlar, taksalar çıkarıyorlar bazen de takmıyorlar. Onların korunması için Allah’a dua etmekten ve sıklıkla ikaz etmekten başka çaremiz yoktur.
Eğitimcilerimize çocuklarımız açısından çok iş düşüyor. Onlarda gereğini yapıyorlar. Allah evlatlarımızı ve eğitmenlerimizi her tür kötülükten korusun.
İkinci konu ise Engelli Futbol Milli takımımızın durumudur. Gaziler ve engelli kardeşlerimiz bizi Çanakkale’ye, Kafkasya’ya, Sakarya’ya, Maraş’a, Antep’e yani kurtuluş savaşına götürdüler. Şahlandılar. Asaletimizi, şecaatimizi, duruşumuzu ortaya koydular. Mehmetçik oldular. Yere düşen engelli futbolcuyu elinden tuttuğu gibi ayağa kaldırdılar. Ama bu bir mücadeleydi, mücadele azim ve güçle kazanılır. Onlarda bunu yaptılar ve kazandılar. Engelli kardeşlerimizi candan tebrik ediyorum.
Bu maçın bana hatırlattığı iki konuyu da şöyle hatırlatayım. Kurtuluş savaşımızda ki Mehmetçiklerimiz gibi şahlandılar. Rakiplerimizin karşısında dağ gibi oldular. Kükreyen aslan duruşunun altından merhamet ve şefkat abidesi olduklarını gösterdiler. En önemlisi, bedenen hiç eksikleri olmayan milli futbol ve diğer spor dallarının gençlerinde çok önemli eksikliği gördüm. Bu fikrime siz ne dersiniz bilmem. Bu gençlerde inanç, iman eksikliği var. Milli şahlanış ruhu eksik. Umarım milli takımlarımız yeniden milli şuurla şahlanır ve milletimizin yüzünü güldürürler.
Üçüncü konu, Birleşmiş Milletler toplantısı ve orada yaşananlardır.
Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika varken neden Birleşmiş Milletler binası Amerika’ya yapıldı? Neden Avrupa devletleri ve diğer devletler mutlaka Amerika’ya gitmesi gerekiyor? Neden çekim merkezi Amerika oluyor? 5 devletin başında oyun kurucu Amerika’dır. Amerika’yı piyon olarak kullanan ise Yahudi lobileridir. Amerika, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya dünyayı yönetiyor. Diğer devletlerin sadece adı soyadı ve temsilcisi var. Karar verici 5 ülkedir. Hâlbuki dünya 5’den büyüktür. Hangi düşünceden olursak olalım şuna inanalım, eğer güçlü olursak kimse bizi ezemez. Başımızın dik olması için içte birlik ve beraberlik, sağlam bir ekonomi, güçlü bir savunma sanayi olursa oyun kurucu oluruz.
Türk evi, tamda Bir/leşmiş devletlerin oyun kurucu olduğu mekânın karşısına dikildi. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Özal ve Demirel’in yerini aldığı ve Sn Cumhurbaşkanımızın yapımını gerçekleştirdiği Türk evi, inanıyorum ki bizlerden sonra gelecek nesillerimizin gurur kaynağı olacaktır. İşte bu konuda derim ki her tür mülahazalardan uzak kalarak şunu demeliyiz. Biz güçlü bir devlet ve asil bir milletiz. Bize de bu yakışır.
Son konum şudur. Dün gece Ahmet Mahmut Ünlü haddini aşarak İmam Hatip Okulları ile ilgili talihsiz bir açıklama yaptı. Kesinlikle haddini aşmıştır. Özür dilemelidir. İmam Hatip Okulları TC Milli Eğitim Bakanlığı müfredatını takip eden güzide eğitim kurumlarıdır. Tıpkı diğer kurumlarımız gibi.
Haftaya umarım ve dua ediyorum ki, okullarımızda çocuklarımız sağlıklı eğitimlerine devam edeler. Milletimizin salgın hastalığın esaretinden kurtulmaları, vatanımızın selameti, ordumuzun yurdumuzun huzur ve güveni için maddi ve manevi dualarımızı eksik etmeyelim.
Cuma bereketi ile hepimize sağlık sıhhat ve afiyetler diliyorum.
Saim ORAL, Kartal 24 Eylül 2021